İnsanoğlu Yüzyıllardır boyu mutluluğu iyi yemek iyi araba sahibi olmak Günlük ihtiyaçlarını karşılarken iç huzurunu ise inandığı düşünce tazı belirtileriyle sağlamıştır.
Günümüzde ise insanların büyük bir kısmı mutluluğu dışsal faktörlerle sağlarken örneğin; güç, mevki, para ,beğenilme iç güdüsünde aramaktadır.
Bu dışsal faktörlere ne kadar sahip olursa olsun doyumsuz mutsuz bir kişilik olacaktır.
Çünkü insanın özü aslında mal mülk para mevki güçle doyamaz.
Daha fazla dışsal değerlere sahip olmak mutlu olma arayışı sağlıksız mutsuz arayışlar ortaya çıkar. Bu anlarda belirlediğimiz hedeflere ulaştıktan sonra ise daha fazlasına sahip olma isteği oluşur.ve bu sahip olma isteğinin hiç sonu gelmez. Dolayısıyla dışsal faktörler peşinde koşan insanlar kendilerini hiçbir zaman yeterince mutlu olabileceğini düşünmezler.
Örneğin; Evine yeni bir mobilya alan kişi daha sonra yeni bir eşya daha alırsa mutlu olabileceğini düşünen kişi kısa bir süre sonra yazlık bir evi de olsa daha mutlu olabileceğini zanneder.
İşte bu şekilde sahip olmanın sonu gelmez.
Bu nedenler insanlar hiçbir zaman insanlar huzurlu mutlu olamazlar.
Çoğu Kişiler eş dost mal mülk gibi dışsal faktörlerin gerçek sahibi olamayacaklarını ancak yaşamlarının son dönemlerinde anlayabilirler.
Gençlik yıllarında hedeflerimizi tespit ederken çevremizdeki yaşlı insanlarla konuşarak hayat tecrübelerinden yararlanarak hedeflerimizin doğruluğunu sorgulamalıyız. Bunu ancak kendi doğrularımızı sorgulayabilme olduğuna sahipsek tabi ki…
Özeleştiri yapabilme olgunluğuna sahip bir insan değilsek de başına kuma sokarak kendini ve düşmanlarından kendini korumaya çalışan deve kuşu misali yaşamımızı dış faktörlere göre düzenleyerek ömrümüzü düzenleyebiliriz.